Iğdır'ı Tanıyalım

Iğdır ilimiz, üç ülke ile sınırı olan tek ilimizdir. Kuzey ve kuzey doğusunda Ermenistan, Güney doğusunda İran ve bu iki ülke arasında Nahçıvan ile komşudur. Ayrıca, kuzey batısında Kars, güney ve güney batısında Ağrı illerimiz ile çevrili bir ilimizdir.

Genel Bilgiler ve Tarihçe

İlk yerleşim merkezi olarak M.Ö.4000 yıllarında Hurriler tarafından yurt edinildiği bilinen Iğdır daha sonra, Urartular, Sakalar, Sasaniler, Kayılar, İlhanlılar, Bizans, Selçuklular, Moğollar, Oğuzlar, Karamanoğulları ve Osmanlı İmparatorluğuna da ev sahipliği yapmıştır.

Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra, İran devleti (Revan Eyaleti), Rusya egemenliği (Sürmali Sancağı), Ermeni işgali gibi işgaller yaşayarak bu işgallerden de bir süre mücadele verdikten sonra kurtulmuştur.

Cumhuriyetten sonra 1934 yılında Iğdır ilçe olmuş, 1992 tarihinde de Iğdır’ın il olduğu ilan edilmiştir.

Kara Yolu Ulaşımı

 Çevre il ve ilçeler ile komşu ülkelerle ulaşım karayolu ile yapılmaktadır.

Hava Yolu Ulaşımı

2012 yılında açılan Hava limanı ile artık Iğdır iline ulaşım çok kolay olmuştur

Gezilip Görülecek Yerler

Iğdır geçmişten günümüze pek çok uygarlığa yurt olmuş ve her dönemin günümüze bıraktığı tarihi yapıtları ile zengin bir kentimizdir. Zengin kalıntılarının yanında bakir doğa güzellikleri ile dikkat çekmektedir. Hem Avrupa’nın hem de ülkemizin en yüksek dağı olan Ağrı burada bulunmaktadır. Ağrı dağı efsaneleri saymakla bitmez. Gizemini koruyan ve ilgilenenlerin araştırmalarını hala sürdürdüğü bilinmektedir. Ağrı dağının gizemi sadece yurdumuzda değil, dünya genelinde merak konusudur.

Ağrı dağı, Nuh’un Gemisi, Korhan Yaylası, Korhan Kalesi, Korhan Meteor Çukurları, Kara Kilise, Korhan Yaylası Açık Hava Müze alanları, Zerdüşt Tapınma Merkezleri, Bulakbaşı Ahura Mazda Suyu, Ahura Buzulu, Cehennem Vadisi, İrem Bahçesi (kutsal kitaplarda adı geçen Âdem ile Havva’nın yaşadığı yer), Eski aya Mezarlıkları, Süreyya Çeşmesi, Karakoyunlu Bebek Mağarası, Gökçeli Şehit Ağacı, Karakoyunlu Açık Hava Müzesi, Tuz Mağaraları, Tuzluca Mesirelik alanları, Aras Vadisi Kuş zenginlikleri, Pamuk Dağı Kayak Merkezi, Melekli Kültepe, Türkiye’nin en yüksek anıtı olan Iğdır Anıt ve Müzesi, Tarihi Ejder Kervansarayı, kümbetler, Tarihi Koçbaşı Mezar Taşları bulunmaktadır.

Iğdır’ın bir başka özelliği ise güneşin ülkemizde ilk doğduğu yer olmasıdır. Iğdır’ın daha pek çok ismi vardır. Bu isimler Iğdır’ın ne kadar ayrıcalıklı bir kent olduğunu göstermektedir. Iğdır ilini tanımlayan bu isimlerde bile gizem kendisini göstermekte, merak uyandırmaya devam etmektedir.

Iğdır’a Yakıştırılan Diğer İsimleri;

•             Güneş’in doğduğu kent,

•             Nuh’un arka bahçesi,

•             Festivaller şehri,

•             Nuh’un şehri,

•             Tarihin tanığı,

•             Doğunun çukur ovası,

•             Sürmeli Vadisi,

•             Asya’nın kapısı,

•             Kafkasya’nın merkezi,

•             Medeniyetler beşiği, gibi birbirinden güzel yakıştırılan isimleri tam da Iğdır’ı anlatan isimlerdir.

Amarat Kümbeti

Iğdır’a kuzeyine doğru 11 kilometre uzakta yok olan bir mezarlığın içinde yer almaktadır. Kul Yusuf isimli bir kişiye ait olduğu üzerindeki Arapça yazıdan anlaşılsa da kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir.

Iğdır Kervansarayı

Iğdır’a güneyine doğru 31 km uzaklıktadır. Yerleşim merkezlerinin kavşakla birleştiği yerde bulunmaktadır. Dönemin Sürmeli Emiri Ejder zamanında yapıldığı fakat hangi usta tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Farklı taş işlemeciliği çeşitliliği kullanıldığından birden fazla ustanın yaptığı tahmin edilmektedir. Farklı zamanlarda ve farklı medeniyetlere kucak açan Iğdır Kervansarayı asırlar boyu konaklama durağı olmuştur.

Karakale Ören Yeri

Ermenistan sınırında savunma amaçlı yapılan Karakale kalesi Sürmeli Çukurunun en eski yerleşim merkezi olduğunu hatta Urartulardan bile daha önceki medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması tahmin edilmektedir. Maalesef, 1664 ile 1840 yıllarında olan şiddetli depremler sonucunda yıkılan ve sağlıklı bir biçimde onarılamayan kale, günümüzde harabe şeklindedir.

Ağrı Dağı

Efsaneleri ile ünlü, görkemli Ağrı dağını görmeden, hatta tırmanmadan Iğdır’dan ayrılmamalısınız. Dağcılık sporuna uygun olan Ağrı, sayısız sporcunun hedefi olmaktadır. Yine sayısız tırmanma rekorları ile Ağrı dağı hiç gündemden düşmemektedir. Doğa güzellikleri, ilginç efsaneleri, farklı atmosferi ve birbirinden güzel tarihi anıtları ile hayranlık uyandıran bir görkeme sahiptir.

Iğdır’ın ünlü yemekleri ziyaretçilerinin tatması önerilen türdendir. Öncelikle Iğdır zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Ayran aşı, Hörre, Taş köfte, Tandır şiş, İşkembe kavurma, elmalı sarma, etli sarma, Sütlü pilav, ekşili pilav, tereyağlı erişte, kavut, Omaç helvası, kuymak, Fetir ve Bozbaş bunlardan sadece bazılarıdır. Bu yemeklerden de mutlaka tatmalı, bu yemeklerden yemeden Iğdır’dan ayrılmamalısınız.