Siirt'i Tanıyalım

Her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği bereketli topraklara sahip Siirt, Güney Doğu Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu ucunda yer alan bir ilimizdir. Siirt, doğusunda Van, batısında Batman, kuzeyinde Bitlis, güneyinde Şırnak ve Batman ile komşudur. Karasal iklim özellikleri görülen ilde, kışlar sert ve yağışlı yazlar ise sıcak ve kurak geçmektedir.

Genel Bilgiler ve Tarihçe

Batısında Anadolu, Güneyinde ise Mezopotamya kültürlerinin olduğu Siirt, geçmişten günümüze medeniyetler arası bir köprü gibi adeta görev üstlenmiştir. Hititler döneminde önemli bir yerleşim yeri olan Siirt toprakları, daha sonraları Frig, Lidya, Asur, Roma, Bizans, Selçuklu, Danişment, İlhanlı ve Osmanlının hâkimiyetini topraklarında yaşatmıştır. En son Osmanlının eline geçen şehir, önce Diyarbakır, ardından Van eyaletine bağlı bir sancak haline getirilmiştir. Cumhuriyetin ilanı ile il olan Siirt, Batman ve Şırnak’ın il olması üzerine yeniden yapılandırılmıştır.

Karayolu Ulaşımı

Otogarın kent merkezine uzaklığı sadece 1 kilometredir. Diyarbakır-Siirt arasındaki karayolu ilin en önemli karayolu bağlantısıdır. Şehir içine ve çevre ilçelere belediye otobüsleri ile ya da minibüslerle ulaşmak mümkündür.

Demiryolu Ulaşımı

Tren istasyonu şehir merkezine 28 km. uzaklıktadır. Diyarbakır ve Batman üzerinden gelen tren Kurtalan’da son bulmaktadır. Bu ara boşluk yine belediye otobüsleri ve dolmuşlar ile yani karayolu ile tamamlanmaktadır.

Gezip Görülecek Yerler

Ulu Cami

Çinili minare olarak anılan cami Siirt il merkezindedir. Selçuklu sultanlarından Mugiziddin Mahmut tarafından 1129 yılında yaptırılan caminin tam bir Selçuklu mimarisi olduğu anlaşılmaktadır.  Caminin kitabesinde de Selçuklu dönemine ait olduğu yazmaktadır.

Veysel Karani Türbesi

İslam dininin büyüğü olan Veysel Karani, babasını 4 yaşında iken kaybetmiş ve anne sevgisinin büyüklüğünden de ömrü boyunca bahsetmiştir. Veysel Karani’nin türbesi Siirt’in Baykan ilçesinde bulunur. Türbe yörede ‘’CAS’’ adı verilen çimento gibi bir harçla yapılıp, kubbe ile üzeri örtülmüştür. 1967 yılında yıktırılarak yerine yeni bir türbe yaptırılmıştır. 2001 yılında Valilikçe restore edilerek modern görünüme kavuşturulan türbede her yıl 16-17 Mayıs tarihlerinde anma etkinlikleri düzenlenmektedir.

Derzin Kalesi

Bizans dönemine ait olan yapı, çok dik bir tepeye inşa edilmiştir. Kalenin gözetleme kuleleri halen ayaktadır. Korunma ve gözetleme amaçlı yapılmıştır.

Siirt Mağaraları

Yöre pek çok mağaraya ev sahipliği yapmaktadır. Bir bölüm mağarada insanlarca konut olarak kullanıldığına dair izler bulunmaktadır. Genellikle vadi boylarında yoğunlaşan bu doğal mağaralar suya karşı direnci az olan kalkerlerin erimesi sonucu ortaya çıkmıştır. Siirt’in en ünlü mağaraları Botan mağaralarıdır.

Saat Kulesi

Hükümet caddesi üzerinde yer alan kulenin yapımı 1975 yılında tamamlanmıştır. Kale planlı olan kule kesme taştan inşa edilmiştir. Kulenin tepesi yukarıda daralan bir kubbe ile örtülür. Dört bölüme ayrılmış yüzeyinde de saat yer almaktadır.

Sağlarca Kaplıcası

Siirt merkeze 15 kilometre uzakta olan sağlarca kaplıcası Eruh yolu üzerindedir. Botan çayı kıyısındaki bir mağarada bulunan bu sudan faydalanmak, mağaranın genişletilmesi ve düzenlenmesi ile mümkün olmuştur. Kaplıcanın suyu, romatizma, deri, kadın hastalıkları, kas yorgunluğu, sinir hastalıkları ve ameliyat sonraki rahatsızlıklara iyi gelmektedir.

Şeyhul Hazin Türbesi

Yörenin camisi Ulu camide vaazlar vermiş ve tavsiyelerde bulunmuş olan din büyüğü 1891 senesinde vefat etmiş ve kendi köyü olan fersaf köyünde defnedilmiştir. Türbesi ziyaret edilmesi gereken bu şahısın, ihlas suresinin anlamı ve manası üzerine 40 gün boyunca vaaz ettiği rivayeti günümüzde dahi anlatılmaktadır.

Şeyh Muhammed Kazım Türbesi

1996 yılında hayatını kaybeden din adamı, kız çocuklarının eğitilmesi ve okutulması konusuna çok önem verdiği herkes tarafından bilinmektedir. Şiilik ve Ehl-i sünnet arasındaki önemli farklılıklara dikkat çekerek, bölge insanının dini düşüncesine sahip çıkmasına ve muhafaza etmesinde önemli katkıları olmuştur.

İsmail Fakirullah Hazretleri Türbesi

Hicri takvime göre 1067 yılında dünyaya gelen İsmail Hazretleri, genç yaşta babasını kaybetmiş, müderrislik (cami ve medreselerde ders vermek) ve imamlık yapmıştır. İsmail Fakirullah Hazretleri bir yandan din konusunda insanları aydınlatıp, doğru yolu gösterirken, diğer yandan da önemli bilim adamları yetiştirecek kadar ilim sahibi bir zat olduğundan hala türbesi ziyaretçi akınına uğramaktadır. Yetiştirdiği öğrencilerinden biri Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleridir. Tasavvuf, edebiyat, sosyoloji, tıp, astronomi gibi birçok bilim dalında büyük yetenek ve kudret gösteren sayılı din ve bilim adamlarındandır.